Kapadokya’nın doğa ve tarihin bileşkesi en uzun parkurlarından biri Zemi Vadisi ! Trekking seviyorsanız ve yürürken kendinizi farklı bir atmosferde hissetmek istiyorsanız, Zemi Vadisi’yle en ilginç yürüyüş deneyimlerinden birini yaşayacaksınız.
Vadinin yürüyüş hattında en zorlanmayacağınız rota; daha yumuşak bir eğimle ilerleyen Nevşehir – Ürgüp yolu üzerindeki Kermir Tepesi’nin bulunduğu Babacık giriş noktasından, Göreme Açık Hava Müzesi’ne doğru olanı. Burada ‘Zemi Vadisi – 5600 mt.’ tabelasıyla karşılaşacak ve yöreye ait hediyelik eşya satan küçük tezgahlarla selamlaşarak gireceksiniz vadiye. 2. Rota ise önerilen rotanın bitiş noktasından başlayarak tersine yürüdüğünüz rota. İlk rotayı takip ettiğinizde vadi içine direkt iniyor ve yol civarında diğer vadilerin geçiş noktalarını da görüyorsunuz. Zorlanılan iniş noktaları sadece vadiye girdiğinizde ve vadi içinde karşılaşacağınız küçük eğimlerle, dereden atlamanızı gerektirecek yerler olacak ki, macera sevenlerdenseniz bunlar size çok eğlenceli gelecek. Yolun çoğu dik kayalıklar arasından ilerlese de, patika yolu takip ettiğinizde vadi çıkışına gelmek oldukça kolay.
Yaklaşık 2 saat süren yürüyüşünüzde gittiğiniz mevsime bağlı olarak kuşlar, kelebekler ve arılarla karşılaşacak, eğer vadinin en görülmeye değer mevsiminde, sonbaharda gittiyseniz müthiş bir renk cümbüşüne bürüneceksiniz. İlkbahar ve yazı da es geçmeyin, yazın terlemeden yürüyecek ve yedek bir kıyafete bile ihtiyaç duyabileceksiniz. Sadece akarsu kaynakları ve kır çiçekleri değil, dalından sarkan kayısı, ayva, dut, erik hatta fındık ağaçlarına bile rastlayabilirsiniz.
Zemi Vadisi
Kapadokya usulü bir vadi olan Göreme Zemi Vadisi sadece doğasıyla değil tarihiyle de görülmeye değer. Vadi, girişinde çok da etkileyici gelmese de, içine girdikçe kendine has peribacası oluşumlarıyla, tünelleriyle, Roma mezarlarıyla oldukça davetkar. Kullanılmayan güvercinlikler az da olsa bu vadide de var. Birkaç sarp kayalık dışında, genelinde düz ve tıraşlanmış gibi duran kaya oluşumları arasından geçerek, vadinin kendisi gibi gizlenmiş 4 kilise göreceksiniz. Bu kiliseler Saklı Kilise, Sarnıç Kilisesi, Görkündere Kilisesi ve El-Nazar Kilisesi. Görkündere Kilisesi ve El Nazar Kilisesi vadi bitimine yakın göreceğiniz kiliselerden ve bu kiliselerin bulunduğu mevkiler patika başlarında tabelalarla gösterilmiş.
Görkündere Kilisesi’ne giden patikadan girdiğinizde ise, taş minareler gibi yükselen peribacalarının olduğu muhteşem bir başka vadi manzarası daha karşılayacak sizi.
Zemi Vadise Nerede, Zemi Vadisi Haritası
Göreme Zemi Vadisi Nevşehir’de, Uçhisar beldesine 2.700 m uzaklıkta bir vadi. Göreme’nin doğusunda kalıyor ve kuzey – güney ekseninde Göreme Açıkhava Müzesi’ne doğru uzanıyor. Zemi Vadisi haritasındaki rotadan ilerlediğinizde kiliseleri ve vadi başlangıçlarını rahatlıkla bulabileceksiniz.
Bölgeye Yakın Vadi ve Kiliseler
Eğer önerdiğimiz 1. Rotayı takip ederek, yani Babacık mevkiinden Göreme Açık Hava Müzesi’ne giden yolu izleyerek ilerliyorsanız önce Sarnıç Kilisesi’ni göreceksiniz.
Sarnıç Kilisesi Nevşehir’e 17 km. uzaklıkta ve vadiye Babacık noktasından girilip, 2,5 km yürüdükten sonra solda kalıyor. 11. Yüzyıla tarihlenen kilise o dönemlerde sarnıç olarak kullanıldığından su altında kalan freksleri zarar görmüş. Suyun üstünde kalanların ise üzerindeki su izleri hala belli olmasına rağmen renkleri canlı ve görülmeye değer. Bu frekslerde ilk göze çarpan madalyonların içine resmedilmiş aziz tasvirleri. Kapadokya’nın en çok resmedilmiş sahnelerinden İsa’nın çarmıha gerilişi, doğum, müjde, ihanet sahneleri ise yine frekslerde net bir şekilde görülebiliyor. Kilise tek apsisli olarak inşa edilmiş. Sarnıç Kilisesi’yle arasında 200 metre mesafe bulunan Karabulut Kilisesi’nde de aynı tarz freksler bulunuyor ve bu kilise de 11. Yüzyıla tarihlendiriliyor. Fakat Karabulut Kilisesi patika üzerinde bir noktada bulunmadığından bir rehberden yardım almanız gerekiyor.
Görkündere Vadisi, Zemi Vadisi’nde pek karşılaşılmayan peribacalarının taş minareler gibi yükseldiği ve bir adı da Aşk Vadisi olduğundan romantik trekkingcilerin mutlaka görmesi gereken vadilerden biri. Peribacalarının boyları bu vadide 40 metreye kadar ulaşan şapkalı mantarlar gibi. Patikası ise bol ayçiçeği tarlası ve eşsiz üzüm bağlarıyla dolu. Zemi Vadisi yürüyüşünüzün son 800 metresinde çıkışa yakın bir patikadan Görkündere’ye saptığınızda, 1 kilometrelik bu kısa parkurla yürüyüşünüze ekstradan 1 saat daha eklemiş olacaksınız.
Saklı Kilise çok sarp bir kaya üzerinde, girişi yıkılmış olduğundan kendini pek de belli etmeden duran bir kilise. 1957 yılında keşfedilmiş ve hem zor hem de geç bulunduğundan Saklı Kilise olarak anılmaya başlamış. Kapadokya tarihini araştıran tarihçiler arasında Aya Jones Kilisesi olarak da biliniyor. Kilise Zemi Vadisi’nde El Nazar Kilisesi’ne çok yakın bir konumda, Göreme Açık Hava Müzesi yolu üzerinde sağ tarafta bulunuyor. 3 apsisli inşa edilmiş ve diğer kiliseler gibi 11. Yüzyıla tarihlendirilmekte. Mezopotamya kiliselerinin mimarisiyle eş değer bir tarzda yapılmış olan kilise, enlemesine dikdörtgen formda ve ana mekanı iki sütun ve 3 kemerle ayrılmış.
Kilisenin düz tavanı kabartma olarak yapılmış haçlar ve geometrik şekillerle süslenmiş. Frekslerde en çok turuncu ve krem rengi kök boyalar kullanılmış. Kilise etrafında bulunan boyalı bez kalıntıları bu süslemelerin fırçayla değil de, oyulmuş kayalar üzerine bezlerle yapıldığını düşündürüyor. Günümüze kadar sağlam gelebilmiş frekslerde ise İncil hikayeleri ve tanıdık aziz tasvirlerinin yanı sıra ‘Veronica’nın mendili’ sahnesi görülmeye değer.
Kapısı kilitli kiliseyi gezmek için El Nazar Kilisesi görevlisinden yardım istemeniz gerekiyor.
El Nazar Kilisesi
El Nazar Kilisesi’ne, Zemi Vadisi’nin Göreme Açık Hava Müzesi girişinden 800 metre kadar yürüdükten sonra varılıyor. Göreme Açık Hava Müzesi’ni gezdikten sonra bir Bizans kilisesi daha görmek isterseniz, rüştünü dünyaya kanıtlamış bu esere üzüm bağlarının arasından ulaşacaksınız.
Kilise bir peribacasının içine oyulmuş ve bu peribacası konik şekliyle tıpkı dev bir diş gibi görünmekte.
T planlı tasarlanmış ve haç kolları beşik tonozlu olarak inşa edilmiş. Haç kolların birleşimi merkez nokta olan ana apsisi oluşturmuş. Kilisenin doğu tarafında ise mezarlık bulunmakta. Zemin ve apsisin büyük bölümü daha sonradan onarılmış ve bu restorasyon sonrası 1985 yılında Unesco Dünya Kültür Mirasları Listesi’ne alınmış. Yapılış tarihinin 10. yüzyıl olduğu öngörülse de bu tarih kesinlik kazanmamış.
Kilise’nin freksleri iki sanatçı tarafından arkaik tarzda boyanmış. Tüm Kapadokya kiliselerinin frekslerinde olduğu gibi El Nazar Kilisesi’nde de madalyonların içinde aziz portreleri; tavan, duvar ve kubbelerde dini hikayeler ile İsa’nın hayatını anlatan sahneler var. Bu sahneler müjde, doğum ve vaftiz, Lazarus’un diriltilmesi, başkalaşım, Kudüs’e giriş, İsa’nın çarmıha gerilmesi, göğe yükselmesi olup, kronolojik sıraya göre birbirini takip ediyor. Fakat en etkileyici sahne Konstantin ile Helena’nın yer aldığı sahne ve tavanda gökkuşağı içerisinde göğe doğru çekilen Hz. İsa tasviri. Mutlaka görmenizi öneririz.
‘Kapadokya’yı yürüyerek keşfetmek isteyen gezginlerdenseniz, Zemi Vadisi gibi güneşin doğuşu ve batışıyla mest edecek, başka zamanlarda yolculuğa çıkaracak, başınızı döndürecek onlarca vadi var Kapadokya’da. Aşk Vadisi’nde yaşama aşık olacak, Güllüdere Vadisi’nde gül rengine dönüşecek, Güvercinlik Vadisi’nde tüm tarihi bilen bir güvercin olmak isteyeceksiniz.
Teşekkürler… Kararsızdım ama yazınızı okunduktan sonra yarın zemi vadisini gezeceğim…