Birçok farklı uygarlığa ev sahipliği etmiş olan Kapadokya’da farklı dinlere ait yapıların varlığı da biliniyor. Göreme, Ürgüp, Uçhisar gibi bölgelerinde yer alan çok sayıda kilise ve manastırlara Göreme Açıkhava Müzesi’nde, yeraltı şehirlerinde ve vadilerde rastlayabiliyorsunuz. Türkiye’nin dünyaca ünlü en önemli turistik yerlerinden olan Kapadokya’daki kiliselerde yıpranmış yapılar kadar orijinalliğinden çok fazla şey kaybetmemiş duvar resimlerine sahip kiliseler bile görebiliyorsunuz.
Kapadokya’daki Önemli Kiliseler
Özellikle Hristiyanlık için oldukça kutsal sayılan bir yer olan Kapadokya’da 400’ü aşkın kiliseye rastlanmıştır. Bunların birçoğu günümüze kadar ulaşmasa da özellikle Ihlara Vadisi’nde Kapadokya’nın en özel kiliseleri de yer almaktadır. Karanlık Kilise, Yılanlı Kilise, Elmalı Kilise, Kırkdamaltı Kilisesi, Ağaçaltı Kilisesi gibi daha birçok kilise Kapadokya’nın en önemli yapıları arasında yer alıyor.
Kapadokya kiliseleri arasında 8. yy.’dan günümüze kadar kalıntıları ile bile olsa gelmeyi başarmış yapılar var. Kiliselerin en yoğun olduğu bölgelerden bir tanesi olan Ihlara Vadisi’nde yüzyıllar öncesinde günümüze kadar ulaşmayı başaran, duvar resimleri belirgin olan, hem tarihi hem de mimari açıdan önem taşıyan yerler bulunuyor. Ihlara Vadisi’nde olduğu kadar çok sayıda kilise görebileceğiniz bir başka yer de Göreme Açıkhava Müzesi. Yılanlı Kilise ve Karanlık Kilise kadar önemli olan yapılar arasında Aziz Basel Şapeli ve Tokalı Kilise yer alıyor. Vadilerdeki kiliseleri gezmek için çoğunlukla ekstra ücret ödemeniz gerekmiyor. Yalnızca vadiye veya müzeye giriş ücreti ödüyorsunuz ancak bazı koruma altında olan kiliselerde ekstra 50-60 TL arası değişen ödeme yapmanız gerekebilir.
Kapadokya sadece kiliseleriyle değil, tüm doğasıyla bir bütün halinde tarihiyle dikkat çekiyor. Zamanında ev sahipliği ettiği uygarlıkların her birinden izler ve özellikle dini yapılar taşıyan bu bölgenin UNESCO tarafından koruma altına alınması şaşırtıcı değil. Çünkü günümüze gelmeyi başaran bu eşsiz güzellikteki kiliselerin içini süsleyen, o zamanki yaşayış ve inançlardan haber veren duvar resimleri ziyaretçi yoğunluğundan olumsuz etkilenebiliyor. Bu nedenle kiliseler içinde özellikle flaşlı fotoğraf çekmek, bazılarına video kaydı yapmak ve fotoğraf bile çekmek yasaklanmış durumda. Duvar resimlerinin daha fazla zarar görmemesi için hava koşullarının ayarlanması, restorasyon çalışmalarında orijinalliğini mümkün olduğunca yitirmemesi için oldukça hassas ve uzun süren incelikli çalışmaların devam etmesi gibi bakım onarım süreçlerinden geçiyor.