Yerin üstü kadar altı da tılsımlı Kapadokya’da! Öyle ki, balonlara binip gökyüzüne, vadilere yürüyüp doğa mucizelerine, yeraltı şehirlerine inip tarihin gizemine dokunabiliyorsunuz. Kapadokya’da asırlık yolculuklardan dik çıkmış yüzlerce peribacasının yanında, kökü bir ağaç gibi derinlere inmiş 36 tane de yeraltı şehri bulunuyor. Derinkuyu Yeraltı Şehri ise bu şehirlerin en büyüğü!
Yazımızda Derinkuyu Yeraltı Şehri hakkındaki tüm detayları bulabilirsiniz. Derinkuyu yeraltı şehrini görebilmek için önerebileceğimiz en doğru yöntem Yeşil Tur’a, Ihlara Vadisi turuna katılmaktır. Bu şekilde hem Ihlara Vadisi’nde harika bir yürüyüş gerçekleştirebilir hem de bu çok önemli yeraltı şehrini görebilirsiniz. Yeşil tur rezerve ederken özel tur olması daha iyi olacaktır çünkü grup turlarında genellikle Derinkuyu yerine Kaymaklı yeraltı şehri tercih ediliyor. Özel tur rezerve ederseniz özellikle Derinkuyu Yeraltı Şehrine gitmeyi talep edebilirsiniz. Kapadokya bölgesinde günlük gezi turlarına katılmanın bir çok avantajı bulunmaktadır. Profesyonel rehber eşliğinde detaylı bilgileri alabilir, gün içerisinde birbirinden farklı mesafelerdeki müze, vadi ve yeraltı şehirlerini görebilirsiniz. Kapadokya’da gerçekleştirilen tüm günlük gezi turlarını linki tıklayarak inceleyebilirsiniz.
Derinkuyu Yeraltı Şehri Hakkında
Tarihi hakkında çok kesin bir bilgi bulunmasa da, M.Ö. 3000 yıllarında Proto Hitit dönemlerinde yerleşilen Kapadokya yeraltı şehirlerinin Bizans döneminde yoğun olarak kullanıldığı düşünülüyor. Erken hristiyanlık dönemi sonrasına kadar bu yerleşim yerleri bugünkü gibi kompleks yerleşim yerleri değiller. Bugün gezdiğimiz yeraltı şehirlerinin bu kadar katmanlı ve kompleks haline geldiği zamanları MS 7-9. yyda arap akınlarının gerçekleştiği zamanlar olmalı diye düşünülüyor.
Derinkuyu Yeraltı Şehri’nde II. yüzyılda Roma zulmünden kaçıp Mezopotamya üzerinden Kayseri’ye, oradan da Kapadokya’ya gelen ilk Hristiyanların yaşadığı biliniyor. Girişleri kolay bulunmayan bulunsa da kolay girilmeyen bu gizli dünya, ilk Hristiyanları Romalı askerlerden ve Arap akıncılardan korurken, gizemli mimarisi hala ziyaretçilei şaşkına çeviriyor.
1830’lara kadar Kapadokya Derinkuyu bölgesinde yer üstünde bile yerleşim yokmuş. Bir tesadüf eseri 1963 yılında bulunan ve 1967 yılında ziyarete açılan Derinkuyu Yeraltı Şehri adını 60-70 metre derinindeki 52 içme suyu kuyusundan almış. O tarihten bu yana toplamda 4 kilometrekarelik alanın sadece 2,5 kilometrekarelik 8 katı temizlenip ziyarete açılmış. Ziyarete açılan 8 katın derinliği 50 metreyken, tüm katlarının temizlenmesi halinde derinliğin 85 metreyi bulacağı ve kat sayısının 12-13’e ulaşacağı tahmin ediliyor. İşte mimaride uzaylıları zan altında bırakan da, yaklaşık 50 bin insanın bu derinliklerde hiç dışarı çıkmadan uzun süre nasıl yaşayabildiği!
Derinkuyu Yeraltı Şehri’nin ziyarete açık 8 katını gezmeye başlamadan önce 50 metre derine bazen dar tünellerden geçilerek inilebildiğini hatırlatmak isteriz. Eğer klostrofobiniz varsa zorlanabilirsiniz ama unutmayın dünyanın en gizemli yeraltı şehirlerinden birini gezeceksiniz ve çıktığınızda ‘değdi’ diyeceksiniz.
Derinkuyu Yeraltı Şehri Katları
Kapadokya’nın yerin altındaki bu gizemli şehrini gezmeye dar bir geçitten girerek başlıyorsunuz. Tıpkı Kaymaklı Yeraltı Şehri’nde olduğu gibi ustaca gizlenmiş koridor şeklindeki girişin yaklaşık 5 metre aşağısında 1. Kat bulunuyor.
Ahır, mutfak, şaraphane ve oturma odalarından oluşan bu kat, yeraltı şehrinin en üst katını oluşturuyor. Bölgeye has tüflü arazinin mühendisliğin henüz bilinmediği o dönemlerde nasıl böyle ustaca yontulduğu, göreceğiniz hava kanallarıyla havalandırmanın tepeden en aşağıya kadar nasıl kesintisiz yapılabildiği sorularının cevabını katları inmeye başlarken aramaya başlayacak ve daha da şaşıracaksınız.
2.Kata gelindiğinde ilk katta karşılaşılan oturma odaları, erzak depoları, mutfak ve bitiminde ahır olarak kullanılan bir bölme karşılayacak sizi.
Yeraltı şehrinin tüm katlarına inen ve hava sirkülasyonunu sağlayan havalandırma boşluklarının merkezi ise 3. Kat. Derinkuyu’yu diğer yeraltı şehirlerinden ayıran ve farklı bir yere koyan Misyoner Okulu da bu katta karşınıza çıkacak. Okulu beşik tonozla örtülü geniş tavanından tanıyacaksınız. Yeraltı şehrinin ortak toplanma yeri olan bu katta ayrıca haç şeklindeki kilise, günah çıkarma alanları, mezarlık gibi alanlar da bulunuyor. Ucundan bakacağınız 9 kilometrelik uzun tünelin nereye gittiğini merak ediyorsanız, başta Kaymaklı Yeraltı şehri olmak üzere, diğer yeraltı şehirlerine açılan kapı olduğu söyleniyor. Eğilip bükülmeden 4 kişinin yan yana yürüyebildiği bu tünel 2 metre yüksekliğinde bir tavana sahip ve adeta günümüzün metrolarını çağrıştırıyor.
4. Kata geldiğinizde belki de eski çağlarda kapısında meşaleli muhafızların beklediği bir zindan çıkacak karşınıza. Yeraltı şehirlerinin kurulmasının temelinde yatan ‘güvenlik ihtiyacı ve korku’nun en çok sindiği kat bu olsa gerek ki, sığınma yerleri de bu katta konumlanıyor. Tüm şehri ağ gibi dolaşan havalandırma kanalları, su kuyuları, sarnıçlar ve mezarlıklarda bu katta karşılaşacağınız özellikler.
5. Kat şehri birleştiren bir dağıtım merkezi, daha doğrusu kalbi. 3. kattan gelen tünel sahanlık ve havalandırma bacasıyla sonlanıyor ve havalandırma bacasından hemen sonra yedinci kata inen başka bir tünel başlıyor ki bu tünel de;
6. Katı oluşturuyor. Tünel üzerinde oyulmuş 5 odacık var. Bu odalardan ikisinin kapı odası, diğer üçünün de tünel giriş çıkışını denetleyen kontrol odası olduğu sanılıyor. 5. Kattan itibaren alt katlara inişinizde zorluk çekeceğinizi hatırlatalım. Ancak bir insanın geçebileceği dar tüneller buradan sonra başlıyor.
7.Kata ulaştığınızda Derinkuyu Yeraltı Şehri’nin en geniş bölgesi karşılayacak sizi. Bu katta büyük bir toplantı odası, mezarlık, yeryüzüyle bağlantısı olmayan bir su kuyusu ve kilise var. 8. Kat ise ziyarete açık en son kat. Burada havalandırma bacasının bulunduğu küçük bir oda göreceksiniz. Ama şunu özellikle belirtelim ki gördüğünüz gezdiğiniz yerler yeraltı şehrinin çok küçük bir bölümü. Yerin 8 kat dibine inmek, yolu yarılamak desek yerinde olur.
Bir kişinin bile zor sığabileceği tünellerin kapısında kullanılan insan boyunda Tığraz denilen silindir taşlar, günümüz devlet sınırlarının tel örgüsü gibi şehri tehlikeli yabancılardan koruyor. Bilinen en eski akıl hastanesinin de bu yeraltı şehrinde olduğu söyleniyor. Çok büyük ve karanlık bu yeraltı şehri, eski zamanlarda küçük oyuklara bezir yağı dökülüp yakılarak aydınlatılıyormuş.
Derinkuyu Yeraltı Şehri Giriş Ücreti
Derinkuyu Yeraltı Şehrine 60 TL değerindeki Müze Kart ile giriş yapabilirsiniz. Yabancı turistler için ise 2024 fiyatı 13 Eurodur.
Müze güncel giriş saatleri için tıklayınız.
https://muze.gov.tr/muze-detay?DistId=DKY&SectionId=DKY01
Derinkuyu Yeraltı Şehri Nerededir, Nasıl Gidilir?
Derinkuyu Yeraltı Şehri Nevşehir’e bağlı ve antik çağlardaki adı Melogobia olan Derinkuyu ilçesinde bulunuyor. Derinkuyu ilçesine Nevşehir – Niğde karayolunu takip ederek ulaşabilirsiniz. Nevşehir – Derinkuyu arası 30 km, Niğde – Derinkuyu arası mesafe ise 50 km. Göreme Açık Hava Müzesi’ni gezdikten sonra Derinkuyu Yeraltı Şehri’ne nasıl gidilir diye soruyorsanız Göreme – Uçhisar – Çardak – Kaymaklı istikametini kullanarak Derinkuyu’ya ulaşabilirsiniz.
Derinkuyu Yeraltı şehrini Ihlara vadisi ile aynı günde gezebilirsiniz çünkü Derinkuyu yeraltı şehri de aksaray yolu üzerinde, Kapadokya’nın güneyinde kalmaktadır.
İyi gezmeler
fotoğrafçinin ismi ve soyismi nedir
Harika bir yer, ne yaşanmışlıklar vardır oralarda… Muhteşem.
Ölüyordum havasızlıktan. Astım ve kalp rahatsızlığı olan (benim gibi) kesinlikle girmesin.