Kapadokya’da sabah 10.00 gibi başlayan akşam 17.00 gibi sona geren , profesyonel rehber eşliğinde gerçekleştirilen tam gün günlük turlar yapılmaktadır.
Kırmızı tur hakkında detaylı bilgi için linki tıklayınız.
Yeşil Tur hakkında detaylı bilgi için linki tıklayınız.
Mavi tur hakkında detaylı bilgi için linki tıklayınız.
• Mustafapaşa
• Keşlik Manastırı
• Soğanlı Vadisi
• Öğle yemeği
• Şahinefendi
• Kaymaklı Yeraltı Şehri
Whatsapp : (Whatsapptan yazmak için tıklayınız)
E-mail : info@kapadokyadayim.com (E-mail göndermek için tıklayınız)
Arzu ederseniz aktivite sayfamızdan tüm aktiviteleri görüntüleyebilir, isterseniz rezervasyon sayfamızdan rezervasyonunuzu gerçekleştirebilirsiniz.
Turumuzda 7 destinasyon yer almaktadır.
– Turumuz lisanslı ve deneyimli turist rehberlerimiz eşliğinde yapılmaktadır.
– Tur esnasında girilen yerler ücrete dahildir.
– Öğle yemeği ücrete dahildir. (içecek hariç)
– Gezilecek yerler: Uçhisar Kalesi, Aşk Vadisi, Göreme Açık Hava Müzesi, Çavuşin Rum Köyü, Paşabağ Vadisi, Devrent Vadisi, Çömlek Atölyesi
Uçhisar Kalesi
M.Ö. 17. yüzyılda Roma İmparatorluğunun egemenliğine giren Kapadokya, Uçhisar Kalesi en güzel örneği olmak üzere, Hristiyan rahiplerin ve keşişlerin çalışmalarıyla manastırları, kiliseleri, hücreleri ve mahzenleri yapmıştır. Bizans Dönemi’nden bu yana ayakta kalmayı başaran yapılar savunma ve sığınma amaçlı kullanılmış.
Göreme Açık Hava Müzesi
Kapadokya’nın ilim ve düşünce üssü, binlerce yıl manastır hayatının hüküm sürdüğü en özel yerlerinden biri Göreme Açık Hava Müzesi. Vadinin hikayesi M.S. 4. Yüzyılda, İlk Hristiyanlık dönemlerinde başlamış. Kayseri Piskoposu Aziz Basil’in bölgeye gelerek öğretilerini yaymaya, öğrenci yetiştirmeye başlamasıyla manastır hayatı vadiye hakim olmuş. Göreme Örenyeri diye de anılan bölge, 13. Yüzyıla kadar eğitim, öğretim sisteminin merkezi olmayı sürdürmüş.
Çavuşin Rum Köyü
Çavuşin Rum Köyü, Roma döneminden günümüze kadar varlığını koruyabilmiş, ağacın yas halkaları gibi katman katman gözlemleyebileceğiniz bir tarihe ev sahipliği yapmakta. Roma döneminde Hristiyanlığı civar bölgelerde yayılmaya başlaması için çalışan dervişler Roma askerlerinden kaçmak için Çavuşin bölgesindeki kayaları oyarak saklanacak mekanlar oluşturmuşlar.
Paşabağ Vadisi
Tüflerin geçirimsiz olması sonucunda sürekli aşınarak yüzyıllar içinde bu görünümü alan peri bacalarına en belirgin şekilde Rahipler Vadisi’nde görebilirsiniz.
Hem Paşabağı Vadisi hem de Rahipler Vadisi olarak anılan ve yüzyıllardır şeklini korumayı başaran bu görünümler vadiyi süsler durumda olup gelen tüm ziyaretçileri selamlıyorlar. Dünyanın bir ucundan vadinin eşsiz güzelliklerini görmeye gelen milyonlarca insan olduğu düşünülecek olursa bu oluşumlara sadece güzellik kelimesi az bile kalıyor. Kapadokya’daki en ünlü vadiler sıralamasında yerini en başta alan Paşabağı Vadisi bölgenin en önemli konumunda yer alıyor.
Devrent Vadisi
Devrent Vadisi yıllar önce Kapadokya’da çekilen ve sevilerek izlenen Asmalı Konak dizisinde de fon olarak kullanılmış. Deve şeklindeki peri bacası hem Kapadokya’nın tanıtım yüzlerinden, hem de dizinin etkisinden vadiyle özdeşleşmiş ve en bilineni haline gelmiş. Deveyi andıran peri bacası, Devrent Vadisi’ni gezen her ziyaretçinin ilk uğradığı nokta olduğundan etrafı çitlerle çevrilerek tahrip olmasının önüne geçilmek istenmiş. Bu peribacası gibi farklı canlıları, özellikle de hayvanları çağrıştıran birçok peribacası var Devrent Vadisi’nde. Vadide doğanın oluşturduğu heykel bir hayvanat bahçesinde gezinir gibi devenin ardına takılmış bir kervan da, suya çok uzak kalmış bir fok da, kuşlar, atlar, tavşanlar da görebilirsiniz; tıpkı ellerini açmış Meryem Ana’ya benzeyen, bebek İsa’yı çağrıştıran, Napolyon şapkalı insanlar da. Her şey sizin hayal gücünüze kalmış aslında.
Çömlek Atölyesi
“Arar isen gerçek Meryem oğlunu, elindeki sırığından bellidir.
Kör de bilir Avanos’un yolunu, testi bardak kırığından bellidir.” diyen Aşık Seyrani’ni de bu dizeleri Avanos’un yol kenarlarının eski haline ithafen yazmış. Ata yadigarı bir meslek gibi babadan oğula, kavimden kavime geçerek ve her dönemde kendine bir şeyler ekleyerek gelişen bu sanat, günümüzde olduğu gibi geçmişte de Avanos’un başlıca geçim kaynağı olmuş.
Turumuzda 6 destinasyon yer almaktadır.
– Turumuz lisanslı ve deneyimli turist rehberlerimiz eşliğinde yapılmaktadır.
– Tur esnasında girilen yerler ücrete dahildir.
– Öğle yemeği ücrete dahildir. (içecek hariç)
– Gezilecek yerler: Göreme Panaroma, Yeraltı Şehri, Ihlara Vadisi, Selime Manastırı, Güvercinlik Vadisi, Oniks Atölyesi
GÖREME PANAROMA
Eski Göreme Köyü ve Erciyes volkanik dağının (3,900 mt) büyüsüne kapılacağınız unutulmaz bir panaromik şölen sizi bekliyor.
DERİNKUYU YER ALTI ŞEHRİ
Asur Kolonilerinin de izlerini taşıyan Derinkuyu Yeraltı Şehri’nde II. yüzyılda Roma zulmünden kaçıp Mezopotamya üzerinden Kayseri’ye, oradan da Kapadokya’ya gelen ilk Hristiyanların yaşadığı biliniyor. Girişleri kolay bulunmayan bulunsa da kolay girilmeyen bu gizli dünya, ilk Hristiyanları Romalı askerlerden ve Arap akıncılardan korurken, gizemli mimarisi zamane gezginlerine de ‘acaba uzaylılar mı yaptı’ diye düşündürmüyor değil!
1830’lara kadar Kapadokya Derinkuyu bölgesinde yer üstünde bile yerleşim yokmuş. Bir tesadüf eseri 1963 yılında bulunan ve 1967 yılında ziyarete açılan Derinkuyu Yeraltı Şehri adını 60-70 metre derinindeki 52 içme suyu kuyusundan almış. O tarihten bu yana toplamda 4 kilometrekarelik alanın sadece 2,5 kilometrekarelik 8 katı temizlenip ziyarete açılmış. Ziyarete açılan 8 katın derinliği 50 metreyken, tüm katlarının temizlenmesi halinde derinliğin 85 metreyi bulacağı ve kat sayısının 12-13’e ulaşacağı tahmin ediliyor. İşte mimaride uzaylıları zan altında bırakan da, yaklaşık 50 bin insanın bu derinliklerde hiç dışarı çıkmadan uzun süre nasıl yaşayabildiği!
IHLARA VADİSİ
Vadi oluşumu asırlar önce Hasan Dağı’nın lav püskürterek volkanik bir katman oluşturmasıyla başlıyor. Gel zaman git zaman seller, rüzgarlar ve rotası vadi olan Melendiz Çayı’yla bu volkanik katman aşınmalara uğruyor. Yerin tabanı derin bir şekilde oyuluyor ve yer yer 120 metreyi bulan derinliğiyle, 14 kilometrelik uzunluğuyla kanyon görünümündeki Ihlara Vadisi oluşuyor.
SELİME MANASTIRI
Her yıl binlerce turiste ev sahipliği yapan Selime, Ihlara Vadisi’nin hemen bitiminde bulunuyor. Kapadokya’da gezilecek yerler başlığı altına yazılabilecek ilk isimlerden biri de bu bölgede yer alıyor. Dik bir yamaç üzerinde pek çok peribacası ile kendini süslemiş olan Selime köyü bazilika türünde bir katedrale de sahip. Aynı zamanda Selime Sultan Türbesi de bu bölgede yer alıyor. Türbe Selçuklu Dönemi’ne ait olup Selime Köyü’ne de isim sahipliği yapıyor. Kayaya oyulmuş olan kalesi ve kiliseleri ile de Selime tarihe ev sahipliği yapan nadir güzelliklerden bir tanesi.
GÜVERCİNLİK VADİSİ
Kapadokya’yı panaromik bir manzaradan seyretmeye ne dersiniz?
Rengârenk balonların gökyüzünde keyifle süzüldüğü görüntülerle tanınan Kapadokya’da kesinlikle gidilip görülmesi gereken yerlerden birisidir Güvercinlik Vadisi. Her yıl yerli yabancı milyonlarca turist buraya giderek Kapadokya’nın eşsiz manzarasını balonlardan seyrederken adeta bir düşe dalar. Yaygın olarak Nevşehir’in bir bölgesi olduğu zannedilen Kapadokya, aslında Nevşehir başta olsa da Kayseri, Kırşehir, Aksaray ve Niğde illerini de kapsayan alana yayılmıştır.
ONYX TAŞ ATÖLYESİ
Ayrılık ve şans taşı olarak bilinen oniks taşı yarı değerli bir taş türüdür. Bu taş gerçekte gri ve siyah renklerdedir ve açık renk bantlarına sahiptir. Opak görünümlü olan bu taş cam kadar da parlaktır.
Özgüven ve mutluluk veren oniks, depresyon ve stresi önler.
Nazara karşı etkilidir ve negatif enerjilere karşı korur.
Odaklanma sorunu yaşayan kişilerin denge kurabilmesini sağlar.
Rahatlatıcı ve sakinleştirici özelliğe sahiptir.
Cesaret ve şans getirir.
Endişe sıkıntısını ve gelecek kaygısını azaltırken kişiye gereken enerjiyi verir.
Kadın erkek ilişkilerinde denge kurmayı sağlar.
Kişiyi yoğun duygulardan korur.
Turumuzda 6 destinasyon yer almaktadır.
– Turumuz lisanslı ve deneyimli turist rehberlerimiz eşliğinde yapılmaktadır.
– Tur esnasında girilen yerler ücrete dahildir.
– Öğle yemeği ücrete dahildir. (içecek hariç)
– Gezilecek yerler: Soğanlı Vadisi, Mustafapaşa Eski Rum Köyü, Yeraltı Şehri, Şahinefendi Antik Kenti, Keşlik Manastırı, Kaymaklı Yeraltı şehri
SOĞANLI VADİSİ
Kapadokya Soğanlı Vadisi, Ihlara Vadisi ile büyük benzerlik gösterdiği öne sürülen, Kayseri sınırında yer alan Yeşilhisar ilçesine bağlı bir mahallede yer alıyor. Yeşilhisar merkeze 15 km uzaklıkta bulunan vadi, küçük bir alana değil 25 km’lik geniş bir kanyona serilmiştir. Az önce bahsedildiği gibi kubbeli kaya kiliselerinin yanı sıra hepimizin çocukluğunda birer anı olan bez bebeklerin de ortaya çıktığı yer olmasıyla ilgi çekiyor.
Bölgenin tarihinde yine 6. Ve 7. Yüzyıllarda yaşayan Bizanslıların hayatlarına tanıklık etmiş geziye açık olan 15 kilise ve hala kayıp olduğu düşünülen 50’ye yakın kilise bulunuyor. MS 1200-1300 yılları arasında Bizanslılardan alınıp bir Türk köyü haline gelen Soğanlı, Türkmen kökenli ve eskiden kale mahallesine bağlı olan bir yerleşim bölgesidir.
MUSTAFAPAŞA ESKİ RUM KÖYÜ
Mustafapaşa 1924 nüfus mübadelesine kadar Ortodoks Rumlarının yaşadığı ve 700’e yakın taş konağın olduğu bir köymüş. Köyün sakinleri ise o dönemde şarap ve tıbbi ürünler satan varlıklı tüccar Rumlarmış. Mübadeleyle köyün sakinleri Yunanistan’a gönderilip yerine Türk nüfus yerleştirilmiş. Taş işçiliğini sanatsal bir mimariye dönüştüren Sinasos mimarları, bölgede anlatılan bir rivayete göre Mardin’den ve Suriye sınırından gelmiş. Rivayetin gerçek olabileceğini düşündüren ise Mardin’deki evler ile Mustafapaşa evlerinin gerçekten de birbirine çok benzemesi. Günümüzde Kültür Bakanlığı tarafından korunan kasaba 1981 yılında turizme açılmış. Mustafapaşa’da asırlık yaşıyla 93 ev, sayısı 30’a yakın kilise ve şapel görsel bir tarih şöleni sunuyor.
YER ALTI ŞEHRİ
Kapadokya’nın mutlaka görülmesi gereken yerlerinden olan yer altı şehirleri, eski dönem uygarlıklarının savaşlar esnasında kendilerini koruduğu yerler arasındadır.
ŞAHİNEFENDİ ANTİK KENTİ
Şahinefendi genişçe bir vadinin güney yamacında volkanik bir arazi üzerinde kurulmuştur. Bu vadi yamaçlarında çok sayıda peri bacaları ile süslüdür Peribaçalarının içine oyulmuş Kırkharamiler ve Altıparmak kiliseleri yanında çok sayıda mağralar vardır. Köyün kiliseler mevkii sit alanı içindedir.
KEŞLİK MANASTIRI
Denizin deniz gibi olduğu tek deniz Ege’ye başını yaslayan Anadolu’nun orta yerinde Kapadokya (kutsal ırmağın kolu) bölgesi; coğrafi güzelliği, dini kimliğiyle birlikte Anadolu’nun (dolayısıyla da dünyanın) göz bebeğidir. Kültür tarihimizin dini, ticari, askeri, mimari eserlerinin önemli örnekleri ile donatılmış olan Kapadokya’da bakışları üzerine çekmesi gereken en önemli yapı topluluğunun başında “Keşlik Manastırı” gelir.
ÜRGÜP PERİ BACALARI
‘Dili olsa da neler gördü geçirdi bir anlatsa’ dedirtecek kadar eski peri bacaları tarihi Kapadokya’nın tarihi aslında.Kapadokya peri bacaları oluşumundan bu yana birçok medeniyet görmüş. Bölgenin doğal binaları olan peri bacalarının içleri, ilk insan yerleşiminin olduğu Paleolitik dönemde oyulmaya başlamış. Hititlerin yaşadığı dönemlerden sonra, 3. Yüzyılda ilk Hristiyanların inançlarını özgürce yaşayabilmeleri için hem bir sığınak, hem bir ibadethane hem de ev olarak kullanılmış. 11. ve 12. Yüzyılda Kapadokya Selçukluların olana kadar da, Hristiyanların gerek Arap akıncılara, gerek başka istilalara direnişine şahit olmuş.