Nevşehir’in merkezine 20 km. uzaklıkta olan Ürgüp, Kapadokya’nın en büyük yerleşim yeri. Merkezinde peribacası olmaması sizi ilk önce şaşırtacak olsa da, Ürgüp çevresinde başta her yıl 2 milyon kişinin önünde fotoğraf çektirdiği Üç Güzeller olmak üzere en güzelleriyle karşılaşıyor, vadilerinde hayat buluyor, tarihiyle zaman tünellerine giriyorsunuz. Ürgüp gezilecek yerleri öyle hemencecik tükenmeyen ve ‘yine geleceğim’ diye gidilen Kapadokya büyülerinden. Gördüğünüzü unutmuyor, görmediğinizi keşfetmek için meraklanıyorsunuz.
Ürgüp ile ilgili detayları paylaşmadan önce, eğer bir aracınız veya özel rehberiniz yok ise Kapadokya’da günlük gezi turlarına katılmanızı öneririz. Bu şekilde transferleri kolaylıkla yapabilir, gün içerisinde bir çok yer görebilir , rehberinizden detaylı bilgileri edinebilirsiniz. Bu turlarda öğle yemeği, müze girişleri ve transferler dahil olmaktadır. Eğer aracınız ve bölge hakkında detaylı bilginiz de varsa kendiniz de gezebilirsiniz.
Ürgüp ve Gezilecek Yerler
Ürgüp’ün tarihi de oldukça eski ve özellikle Bizans döneminde bir dini merkez olmasından dolayı büyük önem taşıyor. İstanbul’la Kudüs’ü birbirine bağlayan İpek yolu üzerindeki Nevşehir’in bu ilçesi, Bizans, Roma, daha sonra Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine de tanıklık etmiş. Bu dönemlerin izlerini Ürgüp gezilecek yerler rotasındaki onlarca mimari eserde görüyor, bir nevi geçmişine dokunuyorsunuz.
Tüm Kapadokya bölgesinin karakterini taşıyan içi oyulmuş kayalar ve bu kayaların üzerine yapılmış taş ev konaklar Ürgüp’ün merkezinde oldukça fazla. Bu taş evlerin işçiliği görmek için de Ürgüp’ün sokaklarını yürüyerek arşınlamaya değer.Her damak zevkine uygun restoranları, şarap evleri ve kayadan oyma barları özellikle bahar sezonlarında turistlerin akınına uğruyor.
Ürgüp Gezilecek Yerler
Kapadokya’ya geldiğinizde oluşturacağınız Ürgüp gezi rehberinin olmazsa olmaz rotalarını sizler için derledik. Merkezinden, civarındaki vadilere, köylere, kasabalara kadar mutlaka gidin görün diye özetledik. Mustafapaşa, Ortahisar, Damsa, Ürgüp’e geldiğinizde kolay ulaşabileceğiniz tarihsel ve doğal güzellikler sunan gidilesi yerlerden.
Mustafapaşa’yı yıllar öncesinden, TV’deki Asmalı Konak dizisinden tanıyorsunuz. Bu tarihi konağı küçük bir giriş ücretiyle gezip, yayınlandığı saatte hayatın durduğu diziyi yad edebiliyorsunuz. Ayrıca 30 civarında şapel, kilise ve vadi bağlantılarıyla da Ürgüp’te gezilecek yerler arasında önemli noktalardan Mustafapaşa.
Kaya evlerinin güzelliği, kalesinin mukaddesliği ve yöresel gizemiyle Ortahisar da Ürgüp’e çok yakın rotalardan. Her yerin aslında birbirine yakın mesafelerde olduğu Kapadokya’da Göreme , Avanos, Çavuşin say say bitmiyor aslında. İyisi mi hepsini gezin; baktınız zamana sığmadı, bir gün yine gidin.
Ürgüp – Mustafapaşa arası 6 km, Ürgüp – Ortahisar arası 5 km, Ürgüp Damsa arası 17 km, Avanos – Ürgüp arası 13 km, Göreme – Ürgüp arası ise 9 km.
Ürgüp Vadileri
Kızılçukur Vadisi
Kızılçukur Vadisi Ürgüp’le Nevşehir arasında kalan ve Ürgüp’e 5 km mesafede bulunan muhteşem bir vadi. Öyle ki, Ürgüp gezilecek yerler arasında güneşin en güzel battığı yer olan bu vadiye dünyanın her yerinden Ocak – Ekim aylarında binlerce turist geliyor. Kapadokya birbirine çok yakın merkez noktalardan oluştuğu için, 2 km ötesindeki Ortahisar’dan da vadiye girebiliyorsunuz. Kızılçukur gün batımı seyir noktası da tam olarak Ortahisar’da.
Vadi, Kapadokya bölgesinde nadir görülen kızıl tüf kaya oluşumlarından dolayı bu ismi almış. Güneşin battığı saatlerde tamamen kızıla boyanarak renk cümbüşü yaratan bu vadiyi görmek istiyorsanız tavsiyemiz güneş batmadan 2 saat önce minderinizi ve şarabınızı alarak yola düşmeniz. Kuş sesleriyle, güvercinlerin kanat çırpışlarıyla yürüyeceğiniz parkurda 1,5 saat sonra ise Çavuşin’e ulaşıyorsunuz.
Kızılçukur Vadisi’nin girişinde bulunan ve Üzümlü Kilise diye anılan manastır gibi oyulmuş peribacası, bu vadinin binlerce yıl önce keşişlerin yaşadığı bir bölge olduğunun da kanıtı aslında. VII – IX yüzyıllar arasında yapıldığı düşünülen kilisenin ithaf yazısından Aziz Nichitas adına yapıldığı anlaşılıyor.
Gomeda – Üzengi Vadisi
Gomeda ve Üzengi vadilerinin bir bileşkesi olan vadi, yaklaşık 6 km uzunluğunda ve Ortahisar – Ürgüp arasında, Kapadokya’da göreceğiniz en bakir kalmış vadilerden biri. Gomeda adı vadinin tarihi kalıntılarından, Üzengi adı ise içinde akan dereden geliyor. Dere civarının ağaçlık olması ve kükürtlü maden suyu kaynakları burayı Ürgüp’ün piknik alanı yapmış.
Ürgüp gezilecek yerler arasında en keyif verici, bol kilise ve çok katlı güvercinlik göreceğiniz bu vadide yürümek için, Ürgüp – Mustafapaşa yolunda 3 km ilerleyip Ayvalı Köyü yoluna girmeniz gerekiyor ki, bu ayrımdan sonra ‘Gomeda Harabeleri’ yazısını görecek ve arabayla geldiyseniz park alanı da bulacaksınız. Vadiye girdikten sonra göreceğiniz ilk kilise ise kayalara oyulmuş ve daha sonraki dönemlerde genişletilmiş Alakara Kilisesi olacak. Yaklaşık 200 metre ilerledikten sonra kısa bir tırmanışla Aziz Basilios Kilisesi’ne ulaşacaksınız. Bu kilise özellikle tarih severlerin dikkatinden kaçmayacak, freksleri ikonaklast dönemde yapılmış olan ender kiliselerden.
Vadi boyunca eşsiz bir bitki örtüsüyle karşılaşacağınızı, eğer suyun en taşkın aktığı bahar aylarında gittiyseniz ayakkabı ve kıyafet açısından tedbirli olmanızı, meyve ağaçlarının altında mola verip dallarından meyve koparabileceğinizi de hatırlatmış olalım.
Pancarlık Vadisi
Kapadokya’da her vadi özeldir ya hani, Pancarlık Vadisi de Ürgüp – Mustafapaşa yolu arasındaki bu cennetlerden biri. Vadi Ürgüp’e oldukça yakın Ortahisar kasabasına da 4 km. mesafede. Özellikle bahar aylarında çiçeklerin renk cümbüşüne dönüşüyor ve bu yüzden de yürüyüş rotası olarak oldukça tercih ediliyor.
Sadece doğasıyla değil tarihiyle de görmeye değer bu vadide gezerken bir manastır ve yıkılmış birçok kiliseyle karşılaşacaksınız. Pancarlık, Kepez, Ala Kilise ve özellikle sonradan restore edilmiş Sarıca Kilisesi önemli kiliselerden.
11.Yüzyılın ilk yarısına tarihlenen Pancarlık Kilisesi’nin yeşil freskleri günümüze iyi korunarak gelmiş ve İncil’den sahneler içeriyor. Ala Kilise ve Kepez Kilisesi küçük kaya kiliselerden oluşan bir koloni gibi ve kırmızı renkte basit çizimli betimlemeler içermesine rağmen, içindeki yazı ve duvar resimlerini ilginç bulabileceğiniz kiliselerden. Sarıca Kilisesi ise sarı renginden dolayı bu isimle anılıyor ve Bizans mimarisinin 9. Yüzyıldaki kapalı Yunan Haçı şemasıyla inşa edilmiş. Ürgüp gezilecek yerler arasında bulunan kiliselere Müze kartla girilmediğini ve işleten Müzeler Müdürlüğü olmadığından kapıyı açan işleticilere ücret ödenmesi gerektiğini de söylemeden geçmeyelim.
Devrent Vadisi
Ürgüp’ün merkezinde göremediğiniz peribacalarının en güzel oluşumlarını derleyip toplayan Devrent Vadisi, her güneş battığında büyülü renklere bezenen cennet köşelerden. Ürgüp – Avanos arası giderken, karayolunun tam ortasında kalan Devrent Vadisini özel kılan ise peribacalarının sanki canlı siluetlermiş gibi duruşları. Bu vadiyi yürürken peribacalarını birçok canlıya benzetecek, ‘tavşana, deveye benzeyen peribacalarının olduğu yer’ diye hep hatırlayacaksınız.
Ürgüp’te Gezilecek Müzeler
Ürgüp Müzesi
Müze Ürgüp şehir merkezindedir. Müzeye girdiğinizde merdivenlerin olduğu bölge ile doğu, güney ve batı cephelerinin revaklarında bölgenin pişmiş toprak ve taş eserlerini göreceksiniz. Hiç mamut fosili görmediyseniz, Mustafapaşa kazılarından çıkarılan ve tarihi, insanın henüz olmadığı 10 milyon yıl öncesine dayanan dişi mamut fosilleri de giriş kısmında sergilenen buluntulardan. Acıgöl civarındaki arkeolojik kazılardan çıkarılan ve III. Jeolojik zamana tarihlenen deniz mahsulü fosilleri, Neotetis deniz-göl oluşumunu destekleyen bir tez olmasından dolayı önemli. Bu fosilleri de müzenin teşhir salonunda göreceksiniz. Kapadokya’da mimarilerini ve frekslerini gördüğünüz Helenistik dönem, Roma ve Bizans’ın hatta Eski Tunç Çağı’nın el yapımı eşyaları da teşhir salonunda karşılaşacağınız önemli parçalardan. Altın, gümüş, bronz sikkelerden tutun, Greklerden Osmanlıya kadar uzanan madalyalar da ilginizi çekecek.
Ürgüp Müzesi’nin etnografik bölümünde ise yakın tarihli eserler sergileniyor. Kapadokya’nın, Ürgüp ve çevresinin dokuma, taş, madenden yapılmış el emeği ürünlerini; seramik, fener, gümüş takılar, mühürler, kemerler, fermanlar, kitaplar ve nicelerini bu bölümde görüyorsunuz.
Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi
Ürgüp civarında unutamayacağınız farklı bir müze görmek istiyorsanız, Ürgüp’e 5 km. mesafedeki Mustafapaşa Kasabası’nda bulunan Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi tam da böyle bir yer. 150 yaşını aşan tarihi bir konak, özel bir girişimle bölgenin hikayesini anlatan Kültür Bakanlığı’na bağlı özel bir müzeye dönüşmüş. Kapadokya’nın tarihinden, kültürüne görsel bir yolculuğa çıkmak istiyorsanız el yapımı bebekleriyle de ünlü müze ziyaretinizi bekliyor. El yapımı bebeklerin bir oyuncaktan ibaret olduğunu düşünmeyin, hepsi tarihi anlatan farklı kompozisyonlar sergiliyor.
Ortahisar Etnoğrafya Müzesi
Kapadokya bölgesinin ve Ürgüp’ün etnik kültürüne yakından tanık olmanızı sağlayacak Ortahisar Etnografya Müzesi, Ürgüp’e gelmişken görmenizi önereceğimiz müzelerden. Özel bir girişimle 2004 yılında kurulmuş olan müze, eski belediye binası ve bir otelin restorasyonuyla 12 oda şeklinde dizayn edilmiş. Ürgüp gezilecek yerler arasındaki müzede, Kapadokya’nın tarımından, dokumacılığından tutun; kayaların oyularak ev haline getirilmesi, hamam, köy odası, pekmez yapımı, kına gecesi, yöresel kız isteme sahneleri mankenler üzerinde gösterilmiş. Müze aynı zamanda yörenin ilk etnografik müzesi. İçinde soluklanabileceğiniz bir kafeteryası da mevcut.
Ürgüp’te Gezilecek Diğer Yerler
Temenni Tepesi ve Anıt Mezarları
Ürgüp gezilecek yerler arasında ‘çıkın, bir çayını için, bir dua okuyun’ diyeceğimiz Temenni Tepesi, 80 metre yükseklikte ve Ürgüp’ü, Erciyes Dağı’nı kuşbakışı izleyebileceğiniz büyük bir kaya aslında. Tepenin üzerinde 1288 yılında Kılıçarslan için Vecihi Paşa tarafından yaptırılan bir anıt mezar ile Osmanlı döneminden kalma iki önemli mezar daha bulunuyor. Türbeler her ne kadar 4. Kılıçarslan ve 3. Alaeddin Keykubat adına kurulsa da, naaşları başka yerlere gömülüp, temsili olarak yapılmış. Türbede çaput bağlanarak dilek dilenmesi adının da ‘temenni’ olarak anılmasının sebebi olmuş.
Bu tepenin o dönemlerdeki kutsallığını teyit eden şeylerden biride taka mezarlar ki, taka mezar aynı mezara 5 kişinin gömülmesine deniyor. İnsanlar öldükten sonra bu tepeye gömülmek için adeta sıraya girerlermiş. Tepenin tam ortasında bulunan kümbet ise önceki zamanlarda Ürgüp Tahsinağa Halk Kütüphanesi olarak kullanılmış. Kütüphane sonraları ilçe merkezinde yapılan başka bir binaya taşınmış.
Temenni Tepesi’nin güneybatı yamacında ise Aziz Yeorgios Kilisesi bulunuyor. Kilisenin taş ön cephesi yıkılmış olsa da kayadan oyma salonu hala duruyor.
Temenni Tepesi’ni gördükten sonra Ürgüp manzarasına nazır çay yudumlayabileceğiniz çay bahçesinde oturabilir, kapalı bölümünde tarihi Ürgüp fotoğraflarına bakabilirsiniz.
Kadı Kalesi ve Altıkapı Türbesi
Temenni Tepesi’nin yaklaşık 500 metre kuzeyinde kalan ve ‘kadınlar kalesi’ olarak da bilinen Kadı Kalesi, Selçuklular zamanında savaşlarda kadın ve çocukların sığındıkları bir kaya kaleymiş. Kalenin içinden Damsa Çayı’na kadar uzanan bir geçit de bu tehlikeli durumlar için bir önlem olarak yapılmış. Dünyaca bilinen Fransız gezgin Felix Maire Charles Texier’in de Temenni Tepesi’nden görünen Kadı Kalesi’nin resmini çizdiği de biliniyor.
Ürgüp’te gezilecek yerler arasında bir diğer önemli yapı ise kadın ve çocukların hazin öyküsünü yansıtan Altıkapı Türbesi. Bu türbe de Selçuklular döneminden kalma ve kimliği bilinmeyen bir Selçuklu komutanı tarafından eşi ve çocukları için yaptırılmış. 12. veya 13. Yüzyıllarda yapıldığı sanılan türbenin ismi 6 penceresi olmasından dolayı Altıkapı olarak anılmış.
Taşkınpaşa Külliyesi
Karamanoğullarının eşsiz taş işçiliğini görmek ve taç kapısından geçmek için Ürgüp’ün 18 km. güneybatısında bulunan Damsa Köyü’ne uğrayıp bu külliyeyi görmenizi öneririz. Bir medrese ve camiyle beraber iki de türbeden oluşan bu Türk yapısının hangi tarihte yapıldığı tam olarak bilinmese de, Selçuklu döneminde II. Kılıçarslan’ın oğlu olan Taşkın Paşa tarafından yaptırıldığı düşünülmekte. Caminin günümüze orijinali gelmiş minaresinde ise bahsedilen yapım tarihi 1236 olarak geçiyor. Ceviz ağacından işlenerek yapılmış ve Anadolu’nun ahşap işçiliğinin ilk örneği olan caminin mihrap bölümü, Ankara Etnografya Müzesi’nde sergilenmekte. Camiye bitişik olan kümbet şeklindeki türbenin ise Taşkın Paşa’ya ait olduğu sanılıyor.
Ürgüp’te Manastırlar, Kiliseler
Hallaç Manastırı
11.yüzyıldan başlayıp 13. Yüzyıla kadar tarihlenen büyük bazilikal planlı kiliselerin olduğu Halaçdere’nin, eski Hıristiyanlar tarafından hastane olarak kullanıldığı söyleniyor. Ortahisar – Ürgüp yolunda ve Ortahisar’ın yaklaşık 1 kilometre kuzeydoğusunda bulunan Hallaç Manastırı da, rahiplerinin bölge halkına ilaç hazırladığı, tedavisini yaptığı bir hastane manastır. Kayalık geniş bir alana 3 cepheli oyulmuş manastır 11. Yüzyıla tarihleniyor.
Balkan Kiliseleri
Ürgüp’ün Ortahisar kasabasına 2 km mesafede bulunan Balkan Kiliseleri, ikonoklastik döneme tarihlenmiş 4 yapıdan oluşan bir kilise kolonisi. Ürgüp görülecek yerler arasındaki kiliselerin inşasından sonraki zamanlarda küçük bir şapel eklemesi yapılmış ve freksleri süslenmiş.
Cemil Köyü Kiliseleri
Türk – Rum mübadelesine kadar halkların birlikte yaşadığı Cemil Köyü, Ürgüp’e 15 km uzaklıkta. Bu eski Anadolu köyünde Kapadokya’ya özgü Rum evlerindeki taş işçiliğini ve freskoları görecek, güneybatısına düşen Keşlik Vadisi’nde ise yakın zaman kiliseleriyle karşılaşacaksınız. Köyün hemen içinde bulunan Cemil Köyü Kilisesi, sağlam çan kulesiyle 1882’den bu yana ayakta duran kiliselerden. Fener Rum Patriği Bartholomeos 2014 yılında bu kilisede bahar ayini yapmış.
Keşlik Manastırı
Ürgüp’ten çıkıp, Ürgüp – Mustafapaşa karayolundan 15 km gittiğinizde, Cemil Köyü’nden 2 km sonra Keşlik Manastırı’na ulaşacaksınız. Bu manastır içinde tamamen kayalara oyulmuş iki kilise, ayazma kutsal su kaynağı, keşiş hücreleri, şapeller, yemekhane, toplantı salonu, mutfak gibi bölümler bulunuyor. Kiliselerin ve yemekhanenin yıkılmış girişleri daha sonradan kesme taş kullanılarak restore edilmiş. Manastırın en ilgi çeken yapısı Arkhangelos (Cebrail) Kilisesi. Kiliseye adını veren ise içindeki Cebrail freksi. Kilisenin içinin yoğun bir isle kaplı olması ‘Kara Kilise’ olarak da anılmasına da sebep olmuş. İkinci kilise olan Stefenos Kilisesi ise ayrı bir kaya bloğunda bulunmakta ve buraya da kısa bir patikayla ulaşılmakta.
Aziz Theodore (Tağar) Kilisesi
Ürgüp’ün Yeşilöz köyündeki T planlı kilisenin büyük bir apsisi var ve kubbesinin altında bir galeri bulunmakta. Galeriyle alt kat bağlantısı ise bir merdivenle sağlanmış. Bu özelliğe Kapadokya kiliselerinin hiçbirinde rastlanmadığından tek örnek teşkil ediyor. Frekslerinin 11. ve 13. Yüzyılda boyandığı düşünülen kiliseye farklı tarzlarda iki ayrı sanatçının eli değmiş ve günümüze kadar oldukça iyi korunarak gelmiş.
Kırkşehitler Kilisesi
Ürgüp’e 20 km mesafede Şahinefendi Köyü’nde bulunan kilise bir peribacasının içine oyulmuş, freksleri ise 1216 yılında Selçuklular zamanında boyanmış. İki apsisli ve iki nefli olmasından dolayı az rastlanan örneklerden. Frekslerinde Sivaslı (Sebasteia) 40 Hristiyan şehidinin resimleri bulunuyor.
Mazı Yeraltı Şehri
Mazı Yeraltı Şehri, Ürgüp’ün 18 km güneyinde, antik dönemdeki adı ‘Mazata’ olan Mazı Köyü’nde. Köy ve yeraltı şehrinin bulunduğu vadide, Erken Roma ile Bizans dönemine ait birçok kaya mezarda göreceksiniz. Yeraltı şehrinin 4 tane girişi var ve diğer Kapadokya yeraltı şehirlerinden farklı özellikte 8 kattan oluşuyor.
Sarıhan Kervansarayı
Selçuklu eserlerinin ilk mihenk taşlarından biri olan Sarıhan Kervansarayı, Avanos gezilecek yerler arasına da, Ürgüp gezilecek yerler arasına da giren bir sanat eseri. Kervansaray Avanos’a 5, Ürgüp’e ise 6 km uzaklıkta ve Aksaray – Ürgüp – Kayseri yolu üzerinde, Damsa Vadisi’nde bulunuyor. Yapı 2000 m2 alanı kaplayacak kadar büyük, sarı, açık kahve ve pembemsi kesme taşlardan yapılmış. Bu kervansaray Selçukluların son yaptırdığı han olma özelliği de taşıyor ve yapım tarihi 1249.
Damsa Baraj Gölü
Ürgüp’e 17 km mesafede bulunan Damsa Baraj Gölü, Ürgüp ve civarını gezdikten sonra çam ağaçları arasında oturup dinlenebileceğiniz bir mesire yeri. Ürgüplüler olsun, Kapadokya tur misafirleri olsun herkesin mola denilince aklına gelen bu göl kenarında oturup soluklanmayı unutmayın.
Ürgüp’te Ne Yenir?
Ürgüp’ün sokaklarının taş evleri kadar restaurantları ve sundukları yemekler de meşhur. Mesela tüm Kapadokya için special olan testi kebabını Ürgüp’te tattığınızda daha farklı bir lezzet yakalayabiliyorsunuz. İç Anadolu mutfağının yöresel yemeklerini, özellikle de hamur işlerini ve güveçte yapılan kuru fasulye, nohutlu yahni gibi bakliyat yemeklerini yerken daha önceki yediklerinizle karşılaştırıp farklılıklar bulabiliyorsunuz.
Bölgenin yöresel yemekleri arasında sütlü çorba, düğün çorbası, tandır çorbası, kayısı dolması, ayva dolması, elma dolması, bulamaç, ağpakla, aside, gendirme, dolaz gibi yemekler var ki, bu lezzetleri kendi şehrinizde, yörenizde pek de bulamıyorsunuz. Ürgüp testi kebabının lezzeti kadar sunumu da özel Ürgüp’te. Fırından çıkan testide pişmiş yemek masanıza getirilip, testisi gözünüzün önünde kırılıyor. Kokusundan doyuyorsunuz desek yeridir ki, mutlaka deneyin diye öneriyoruz.
Ürgüp’te tadacağınız bir diğer farklı lezzet ise ince hamur üzerine satır kıyması döşenerek yapılan çıtır çıtır pideler… Pastaneleri ile de nam salmış Ürgüp’te yemek sonrası sütlü tatlılarla kendinizi şımartabilirsiniz.
Yöresel lezzetleri tatmak için uğrayabileceğiniz restaurantlar ise; manzara izleyerek yemek istiyorsanız Han Çırağan ve diğer bilinen restaurantlarından, Nyssa, Şüküroğulları size önereceğiniz restaurantlar…
Tarihte ilk şarabın üretildiği Kapadokya’nın dünyaca bilinen Ürgüp’ünde şarap tatmadan dönmeyin. Şarap fabrikaları ve kendi şarabını üreten küçük işletmelerin aromalarını da beğeneceksiniz. Ürgüp’e Ekim ayında gelirseniz Uluslararası Şarap Festivali’ni de yakalayabilirsiniz.
Ürgüp’teki deneyimlerinizi bizlerle de paylaşabilirsiniz. İyi gezmeler.
geizlecek yerler çok güzel anlatmış
Teşekkürler
Çok çok güzel bir anlatım.Kapadokya Turkiyenin en güzel köşelerinden birisi.huzur temiz hava gezmek istiyorsanız önce buradan başlamak lazım.zaten gittiğinizde tatilinizin tamamınıza kapadokyada geçirirsiniz.Dunyanin en güzel köşelerinden birisi.4 mevsim gezilecek olağan üstü güzel bir yer.
Mukemmel anlatim teşekkürler
[…] hem Türk adet ve geleneklerini öğrenip hem de romantik bir aşka şahit olabilirsiniz. Ürgüp’e gelin gelen Bahar’ın yaşadığı zorluklar, kültür farkı ve geleneklerin çok iyi […]
[…] highly suggest visiting several other towns nearby, such as Ürgüp, Göreme, and Avanos, where you can enjoy pottery studios, partake in a pottery demonstration or […]