Kapadokya bölgesinde bulunan tüm yeraltı şehirleri sadece bu bölgeye özgü olup, eşi benzerinin olmadığı güzelliklere sahip. Burada bulunan yeraltı şehirlerinin sayısı ise 200 civarında. Kapadokya’nın yaklaşık olarak 25 bin km2lik bir yer kapladığı düşünülecek olursa hemen hemen her yerinde bir yeraltı şehrine rastlamanız mümkün.Bugunkü durağımız Özlüce Yeraltı Şehri.
Birbirinden güzel Kapadokya yer altı şehirleri ne amaçla kuruldu diye soracak olursanız bu sorunun cevabı günümüzde bile tartışılır durumda. Bu konudaki en genel yargı ise yabancı istilalarına karşı bir önlem niteliğinde ve savunma amaçlı olarak yeraltı şehirlerinin inşa edilmiş olması yönünde.
Kapadokya’da bulunan sayısız yeraltı şehirlerinden bir tanesi de Özlüce yeraltı şehri. Bu şehirlerinin en gibi özellikleri olduğunu ve nasıl göründüklerini sadece duymanız bile oraya gitmeniz için bir sebep oluşturacağından eminim.
Özlüce Yeraltı Şehri
Özlüce Köyü merkezinde bulunan Özlüce yeraltı şehri, Nevşehir-Derinkuyu karayolunun üzerinde bulunan Kaymaklı Kasabası’nın 6 km batısında bulunuyor. Eski adının Zile olmasından dolayı bu isimle de anılıyor.
Özlüce yeraltı şehri diğer yeraltı şehirlerinden çok daha farklı. Hem jeolojik olarak hem de mimarisi bakımından farklılıklar gösteren bu yeraltı şehri değişik renklerden tüfler ile oluşmuş. İçi tam olarak temizlenmemiş olmakla birlikte kat sisteminin olmaması da mimari açıdan farklılıklar yaratmasına neden oluyor. Kat sisteminin yerine daha geniş bir alana yayılmış şekilde bulunan yeraltı şehrinin girişi bazalttan oluşan ve birbirine geçmeli olan iki kemerli mekândan oluşuyor. Sonrasında ise 15 metre uzunluğunda moloz taşlardan örülmüş bir geçit aracılığıyla ana tüf kayaya ulaşabilirsiniz.
Özlüce yeraltı şehrinin girişindeki taşlar ana tüf kayaya oranla daha yenidir. Ana tüf kayanın bitiminde ise yaklaşık olarak 1.75 metre çapında sert granit taştan meydana gelen sürgü taşı karşınıza çıkıyor.
Şehre girdiğinizde karşınıza çıkan ana mekân yeraltı şehrinin en geniş alanı ve iki bölümden oluşuyor. Mekânın sağ tarafında erzak depoları varken, sol kısmında ise oturma odaları bulunuyor. Yan taraflarda ise hücre tipinde olan odalar ve alt kısımlarında ise tuzaklar bulunuyor.
Ancak göçük tehlikesinin bulunması nedeniyle ve tam olarak da temizlenmemiş olmasından dolayı Özlüce yeraltı şehri ziyarete henüz açılmamıştır.
Özlüce Köyü – Zile
Kapadokya yeraltı şehri denizinden nasibini almış olan Özlüce yeraltı şehri Özlüce Köyü’nde yani eski adıyla Zile Köyü olarak anılır. Tipik bir Rum köyü havası taşırken hem küçük hem de şirin bir köydür. Köy hem eski Rum evlerini hem de yeni binaları içeren bir karmaşa gibi görünse de Rum evlerinin sıcaklığını hissetmemeniz imkânsız.
Özlüce Köyü turistleri, özellikle de Kutsal Havariler Kilisesi’ni görmeden gitmiyorlar. Rumlar döneminde ismi ‘’melagobia’’ olarak anılan Derinkuyu’nun bu ismi almasının nedeni eski zamanlarda yaklaşık 70 metre derinlikten çıkarılan suyun içilmesinden kaynaklanıyor. 1924 mübadelesi öncesinde bu bölgede yaşayan Rum nüfus, Türk nüfusun bile burada barınasına öncelerde izin vermiyordu. O derece yoğun olan Rum nüfusu hem Su vermez köyünde hem de Özlüce köyünde barınıyordu. M.Ö 4.yy.’a kadar dayanan bir geçmişi olan Özlüce köyü ’nün o zamanlardaki adı ‘’Zeila’’ idi. Ancak sonralarda zamanla Zile ismini aldı. Özlüce Köyü eskiden Perslerin hâkimiyeti altındayken bölgedeki kutsal yerlerden biriydi. Hatta Strabon Coğrafya isimli yapıtında Zela’nın Anaitis, Omanos ve de Anadates olan üç tanrıya ait olduğunu belirtmiştir.
Özlüce Köyü’nde 1902lü yılların başında yani mübadeleden önce yaklaşık 350 Rum evine 20 Türk evi karşılık düşüyordu. Hatta Türk aileler geçimlerini de Rumların bağlarında çalışarak sağladıkları da bilinenler arasında. Çünkü o zamanlarda Özlüce Köyü’ne yaklaşık 3 km uzaklıkta ulunan Avşören’den Türkler göç etmeye başlamışlardı ve bu nedenle de köyde azınlık durumunda idiler. Şimdilerde ise Özlüce Köyü’nde 300 ev bulunuyor ve yaklaşık 2000 kişi yaşıyor.
Kapadokya’daki diğer önemli yeraltı şehirleri
Kapadokya’yı ziyaret eden herkesin en zevkle gezdiği ve merakla dinlediği kısımlardan biridir yeraltı şehirleri. Özellikle de bölgede 200 Kapadokya yeraltı şehri bulununca, gezip görmemek imkânsız hale geliyor. Sadece Kapadokya’nın jeolojik oluşumlarıyla meydana geldikleri için de bu bölgeye özgü yapılar olmaları nedeniyle tekler.
Kapadokya’da bulunan çoğu yeraltı şehri yumuşak volkanik tüflerin aşağıya doğru oyulmasıyla oluşmuş. Yaklaşık 30.000 kişiyi bile barındırma özelliğine sahip olan yerlere yeraltı şehirleri denilse de daha küçük olanlarına ise yeraltı köyleri deniliyor. Özlüce yeraltı şehri bu geniş kapsamlı şehirlerden yalnızca biriydi. Şimdi biraz da diğer Kapadokya yeraltı şehri örneklerinden bahsedelim.
Kaymaklı Yeraltı Şehri
Kaymaklı yeraltı şehri ilk katı bölümlere ayrılmış ahırlarla dolu. Giriş kısmında bulunan ahır koridor aracılığı ile kilise ve de yaşam alanlarına geçiş sağlıyor. Kilisenin bitişiğinde ise bir mezarlık yer alıyor.
Kaymaklı yeraltı şehri erzak depoları, mutfakları, oturma alanları ve şıra haneleri ise şehrin 3. Katında yer alıyor. Burada yer alan en ilginç mekânlardan biri bakır işleme atölyesi.
Şehrin son ve 4. Katında ise şıra haneler, mutfaklar ve de erzak depoları var. Hem üretim hem de işleme alanlarının gelişmiş olması insanların burada da yeterli mesai harcadıklarının bir kanıtı niteliğinde. Şehir içinde keşfedilen bölümlerin çok olması ise Kapadokya yeraltı şehirleri arasında buranın en geniş ve buna bağlı olarak en çok nüfusu barındıran şehir olduğu düşünülüyor.
Öz konak Yeraltı Şehri
Özkonak yeraltı şehri ise Avanos’a 14 km uzaklığında ve İdiş Dağı’nın kuzey yamaçlarına yapılmış bir şehir. Birbirine tüneller aracılığı ile bağlanmış olan galerilerin olduğu şehir Kaymaklı yeraltı şehrinden biraz farklı. Katlar arasındaki iletişimi sağlamak amacıyla dar ve de uzun deliklere sahip. Tüneller üzerinde ise düşmana kızgın yağ dökme gibi tuzakların yer aldığı delikler bulunuyor.
Derinkuyu Yeraltı Şehri
Kapadokya yeraltı şehirleri arasında en gelişmiş olan şehirlerden biri de Derinkuyu yeraltı şehridir. Nevşehir’e 29 km uzaklıkta bulunur ve 8 kattan oluşur. Tam 85 metre derinliğe sahip olan bu şehir diğer yeraltı nehirlerinden farklı olarak misyoner okulunu bile içeriyor.
Derinkuyu yeraltı şehrinin bir diğer ilgi çekici özelliği ise 55 metre derinliğe kadar bile havalandırma boruları iniyor. Kuşatma zamanlarında aşağıya düşmanlar inemediği için suların zehirlenmesini önlemek amacıyla bacalar dış dünyaya açılmazdı. Son derece geniş olan Derinkuyu yeraltı şehrinin bugünlerde sadece onda biri ziyaretçiye açık.
Acıgöl Yeraltı Şehri
Acıgöl ilçesinde yer alan ve Özlüce yeraltı şehriyle çok benzeyen bu şehir tünellerle birbirine bağlanmış durumdadır. Toplamda bilinen üç girişi vardır. Kaya oyma mekânları, kemerli mekânları ile oldukça gösterişli bir yapıyı da içinde bulundurur. Diğer yeraltı şehirlerinden farklı olarak kilisesi yoktur.
Tatlarin Yeraltı Şehri
Tatlarin yeraltı şehri 1975 yılında keşfedilmiştir. Ancak 1991 yılında sadece iki katı ziyaretçilerine açılmıştır. Gerek askeri gerek de dini amaçlarla kullanılan bir yer halinde bulunduğu düşünülen bu yeraltı şehrinde birçok kilise vardır. Kiliselerin sayısının bu denli fazla olması bu bölgenin bir manastır olabilme ihtimalini de yükseltmiştir. Tabanında beş tane ambar bulunduran bu şehrin içinde de erzak depoları ve mutfakların yanı sıra havalandırma bacası da bulunuyor. Alanları birbirine bağlayan koridorlar zik zak şeklinde yönleniyor ve bu yolda birçok tuzak yer alıyor.
Yeraltı şehirleri bakımından oldukça zengin olan Kapadokya bölgesinde tüm yeraltı şehirlerini gezmenizi tavsiye ederiz.