Kapadokya tarihinin sanat elçisi kiliselerinden en etkileyici olanlarından biri de Kırkdamaltı Kilisesi. Kilise Güzelyurt ilçesinin Belisırma Köyü’nde ve Melendiz Çayı’nın batı kıyısında yer alıyor. Ihlara Vadisi’nin en büyük kiliselerinden birisi olan Kırkdamaltı Kilisesi’ne, Belisırma Köyü’nden yaklaşık bir km. yürüyerek ulaşabiliyorsunuz.
Kırkdamaltı Kilisesi, içindeki bir kitabede yazılana göre 1283 – 1295 yılları arasında inşa edilmiş. Vadiden oldukça yüksek bir noktada kayaların oyulmasıyla yapılan kilise en çok cenaze merasimleri için kullanılmış. Kilisenin bir diğer isminin de Aziz George olduğu yine kitabede belirtilmiş. Yapıldığı dönemde Kapadokya bölgesi Anadolu Selçuklu Devleti himayesindeymiş. Kırkdamaltı Kilisesi’nin inşasında Selçuklu sultanı II. Mesut’un ordularını yöneten bir komutan ve karısının etkili olduğu, ayrıca kiliseyi Aksaray Güzelyurt doğumlu Ortodoks mezhebinin kurucusu Aziz Georgios’a adadıkları bilinmekte. Uzmanların kilisenin freskoları üzerinde yaptığı incelemeler sonrasında ise komutan ve karısının isimleri de tespit edilmiş. Komutanın ismi Amirarzes Basileios ve eşinin ismi de Tamara olarak belirlenmiş.
Mimarisi altıgen planlı olarak tasarlanmış kilise düz tavanlı olarak inşa edilmiş. Apsis kısmı zamanla yıkılmış olsa da kilise ziyaretlerinde giriş bu yıkılan apsis kısmından yapılmakta. Tavan doğu tarafında apsise iç bükey olarak oyulmuş. Kilisenin esas kapısı ise kuzeyde kalıyor. Kilisenin duvarlarındaki nişlerin birçoğunun sonradan yapıldığı yapım aşamasının frekslerde yarattığı tahribattan anlaşılıyor. Kilisenin nişlerinde ve tabanında mezarlar bulunuyor. Fakat zamana karşı direnemeyen yapının içi zamanla toprak dolmuş ve mezar sayısı da tam olarak belirlenememiş.
Kırkdamlatı Kilisesi duvarlarındaki fresklerle Kapadokya’nın diğer kiliselerinden ayrılan farklı bir yere sahip. Kilisenin duvarlarında en başta Hazreti İsa’nın resmedildiği birçok dini tasvir bulunuyor. Duvar resimlerinin en büyüğü ve en çok vurgu yapılanı ise komutan Basileios ve eşi Tamara’nın Aziz Georgios’a ellerinde küçük bir kilise maketini sunduğu sahne. Komutan Basileios’un tasvirinde görülen başındaki sarık ve üzerindeki kaftan Müslüman kıyafeti ve bu da dinler arasındaki hoşgörünün simgesi olması açısından önemli. Ayrıca baskılardan kaçarak Kapadokya’ya sığınan ve zamanla burayı yurt edinen ilk Hristiyanların da huzuru bulduğu dönemin bir simgesi. Hristiyanların Müslüman Selçukluların yönetiminden memnuniyeti duvarlarına tasvir olarak, metinlerine ise Sultan Mesud için kullandıkları ‘yücelerin yücesi’ yazısıyla dökülmüş. Ayrıca fresklerdeki at tasvirlerinde kuyruklarının düğümlü olması da Türk usulünü yansıtıyor. Kilisenin Türk kültüründen esinlenmiş bu freksleri Ihlara Vadisi’nin hoşgörü vadisi olarak da anılmasına sebep olmuş.
Kırkdamaltı Kilisesi’nin diğer bir kitabesinde ise Gürcü bir prenses olduğu düşünülen Tamara’nın bu kilisenin yapımı için sahibi olduğu üzüm bağını bağışladığından bahsedilmiş. Bir mezar nişinde rastlanmış, bir kısmı silinmiş başka bir kitabede ise bir dua ve günah çıkarma niteliği taşıyan metine yer verilmiş.
Kilisenin apsis kubbesinin sağ tarafında Deesis sahnesi yer alıyor. Fresklerdeki diğer sahneler ise zafer kemeri içinde Damianos, Kosmas, , Rafael ve Thalelaios ; piskoposlar Blasios, Athenogenes, Diakon Stephanos ve Nikolaos; kilisenin tavanında başkalaşım sahnesi, güneydeki çarmıhta ise Hz. İsa’nın göğe doğru yükselişi, kuzeybatı duvarında Hz. Meryem’in ölümü, güneybatı duvarında Hz. İsa’nın doğumu ve (transfigürasyon) aziz tasvirleri görülüyor.