Ülkemizin gözbebeği haline gelen ve dünya çapında bir üne sahip güzelliklerden biri olan Kapadokya, zengin tarihinde çömlekçilik ile de ünlenmiştir. Hala Avanos’ta ününü sürdürerek bu bölgeyi adeta bir turizm ve sanat merkezi haline getirmiştir. Kızılırmak kıyısında yer alan Avanos, Kapadokya’nın görmeye değer en özel yerlerinden birisidir. Meşhur Avanos Camii’nin yanı sıra yemyeşil bir doğası olması, yıllardan kalma asma köprüleri ile tarihin doya doya yaşandığı bir bölgedir. En önemli gelir kaynağı olan çömlekçilik de sokaklarda ve atölyelerde hayat bularak ziyaretçilere tanıtılmaktadır.
Hititlerin yaşadığı dönemden itibaren yapılan çömlekçilik çalışmalarının sergilenebileceği ve saklanabileceği bir alana ihtiyaç duyuluyordu. Bu konuda çeşitli çalışmalar yürüterek Avanos bölgesinin meşhur çömlek ve seramik çalışmalarını tek çatı altında toplayıp, bir müze haline getirmesini sağlayan Güray Çömlekçilik & Seramik sayesinde ilk yer altı müzesi açılmış oldu.
Kapadokya denince akla gelen başlıca bölgelerden biri olan Avanos’ta yer alan müze, üç bölümden oluşan ve milattan önce 5000 yılına dayanan tarihi eserlerin sergilendiği bir yer olmakla kalmayıp, aynı zamanda toplantılar ya da çeşitli kültürel organizasyonlara da ev sahipliği yapmaktadır. Bu özel müzeyi hayata geçirmeyi başaran Güray Çömlekçilik ve Seramik, Avanos’un en eski çömlek atölyelerinden birisidir. Yıllardır toplanan eserler sayesinde müzede şu an 500’e yakın eser sergileniyor. Müzenin ilk çömlek ve seramik müzesi olmasının yanı sıra özel olmasını sağlayan bir diğer niteliğiyse kayadan oyma ve yerin 15 metre altında yer alan 1500 metrekarelik alana yayılmasıdır.
Güray Seramik
Tarihi kovalayan insanların varlığı sayesinde geçmişe sahip çıkıp gelenekleri sürdürmek, alışkanlıkları yeni nesillere taşımak ve özel olan çalışmaları her zaman yaşatmak tıpkı Güray Seramik gibi kültüre bağlılık esasıyla çalışan kurumlar ve kişiler tarafından sağlanabiliyor. Çömlekçilik, tarihimizin önemli bir parçasını oluşturan el sanatlarından birisidir ve Kapadokya’da bu çalışmalar günümüzde de ilgiyle sürdürülmektedir. Bu tarihi ilgiyle sürdürerek günümüze taşıyan Güray Seramik ve Çömlekçilik de 1843 yılından beri bu alanda çalışıyor. Böylesine bir yeri hem turistik hem tarihi açından bizlere kazandıran Güray Tüysüz, ailede bu sanatı sürdüren beşinci kuşaktır. Belirttiğine göre gelecek nesillere de böyle özel el emeği çalışmalarını tarihimizde olduğu gibi gelecekte de yaşatmak için aktarmaya çalışıyor.
Güray Seramik, ziyaretçilerine çömlek ve seramik imalatının tüm adımlarını bizzat gösteren bir kuruluş olup, dileyenlerin kendi ürünlerini ortaya çıkarmasına da olanak sağlamaktadır. Kendi objenizi yaratmak için yalnızca 5 TL ödemek gerekiyor. Ham toprağın ellerle buluşup nasıl bir güzellik ortaya çıkardığına hem şaşırarak hem de hayran kalarak kendi ürünlerini ortaya çıkan ziyaretçiler için bunu yaşamak Kapadokya gezisinin en özel anları olarak akıllarda yer edecektir. Ziyaretçilerin kendi elleriyle yaptıkları bu objeler 20 lira + kargo ücretiyle beraber fırınlanıp kişinin adresine gönderilebiliyor.
3700 metrekarelik alanda hizmet veren Güray Seramik, Kapadokya’nın en büyük imalat ve satış atölyesi olmasıyla tanınmıştır. Kapadokya mimarisiyle örtüşen atölye iki katlı bir yeraltı şehri havasındadır. Alt katta imalathaneler, üst kattaysa iki adet sergi salonu yer alarak içerisinde seramikler sergileniyor.
Satış bölümünde her bütçeye uygun olan ve bölgesel kültürü yansıtan hediyelik eşyalar sunuluyor. Elbette modern eserlerin fiyatları biraz yüksek seyrediyor.
Güray Seramik Müzesi
Varlığı yalnızca Kapadokya’da değil, dünyada bir ilk olan Güray Seramik Müzesi, kayaya oyularak yapılan bir müzedir. Daha önce de belirttiğimiz gibi 5000 yıllık eserlerin sergilendiği müze konserlere, sema ayinlerine, ve seminerler gibi çeşitli etkinliklere de ev sahipliği yapmak üzere ziyaretçilerini karşılıyor. Anadolu’nun birçok farklı bölgesinden çıkan tarihi çömlek ve seramik eserler toplanarak, 15 yıllık bir hayal sonucu bu müzede hayat bulmuş durumda. Müzedeki eserler sayesinde ilkçağlardan günümüze kadar uzanan çömlek çalışmalarının nasıl şekillendiği, ne tür farklılıklar geçirdiğini yakından görmek mümkün oluyor. Müzede sergilenen eserler üç farklı bölüme ayrılarak sunuluyor.
Birinci bölüm Antik Eserler Salonu olarak isimlendirilmiştir. M.Ö 5000 yılına dayanan; ilk çağdan 20. Yüzyıla kadar uzanan Anadolu’da üretilen çömlek ve seramik eserlerinin orijinallerinin sergilendiği kısım. Buradaki eserler Nevşehir Müze Müdürlüğü tarafından incelenip, kayıtlar altına alınan tarihi Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerine kadar uzanan eserlerdir.
İkinci bölüm Modern Eserler Salonu olarak isimlendirilmiştir. İsmail Yiğit, Hamza Üstünkaya, Mehmet Gürsoy, Saim Kolhan gibi son dönemlerde yaşamış, yaşayan önemli sanatçıların imzalarını taşıyan seramik eserlerinin sergilendiği bölümdür. Üçüncü bölümdeyse seramik çalışmalarının yanı sıra fotoğraf, resim ve heykel gibi güzel sanatların farklı dallarının örnekleri sergilenmektedir. Bir kültür merkezi niteliğinde olan bu bölümde aynı zamanda kütüphane, sergi salonu, kafe, müzik köşesi ve şömineli dinlenme salonu yer alıyor.
Güray Müze kapılarını ziyaretçilerine her daim açık tutarak, haftanın yedi günü hizmet vermektedir. Çalışma saatleri 09:00-18:00 arasıdır.
Burası da dahil olmak üzere Avanos’u tamamen gezip görmek için 1 günün yeterli olacağını söyleyebiliriz.
Güray Seramik ve Çömlekçilik – Güray Müze Nerede
Gezilecek birkaç mahallesi bulunan bölgede Orta Mahalle ve Yeni Mahalle en canlı yerlerdendir. Güray Seramik ve Çömlekçilik de atölyelerin bulunduğu Yeni Mahalle’de yer alıyor.
Güray Müze Giriş Ücreti
Avanos’a gelip de Güray Müze’ye uğramadan giderseniz, büyük bir güzellikten mahrum kalacaksınız demektir. Kapadokya’da gezilecek birçok yerin giriş ücreti olması nedeniyle ziyaretçiler bu müzeye girmeye bazen tereddüt edebiliyor. Oysa Güray Müze giriş ücreti yalnızca 20 TL olup, içerisine girdiğinizde bunu ne kadar hak ettiğine de şahit olacağınız bir yerdir. Yoğun bir emekle icra edilmiş eserlerle adeta bir hazine niteliğinde olan müzeyi görmeden Avanos gezini tamamlamış saymak, pek doğru olmayacaktır. Üstelik ziyaretçilerin çoğunun müzeden etkilendikleri ve beğendikleri kadar müze sahibinin ve çalışanların karşılama ve özel anlatımları sayesinde kat be kat artıyor.
Avanos Seramik Atölyeleri
Türkiye’nin en uzun nehri olan Kızılırmak, Avanos topraklarına da adeta can vererek killi, tüflü toprakları kızıla döndürmüştür. Binlerce yıl öncesinden şu ana kadar uzanan çömlekçilik ve seramik üzerine yürütülen çalışmalar da bu killi kızıl toprağın ne kadar güzel bir şekilde hayat bulduğunu gösteriyor. Testiler, güveçler, küpler ve çanaklar bu toprağın maharetli ellerle daha da zenginleştirilip bambaşka bir boyut kazandırılmasıyla hayat buluyor. İşte Avanos’un çömlekçilik tarihini canlı tutan da bu güzelliklerin hala sürüyor olması. Bölgedeki çok sayıda seramik atölyesi bu tarihin daha uzun süreler boyunca devam edeceğini gösteriyor.
Avanos’u en meşhur ve özel yerlerden birisi olmasını sağlayan özelliği yıllardan beri süregelen çömlekçilik ve seramik eserlerinin ortaya çıkarıldığı yer olmasıdır. Dolayısıyla bölgede birçok seramik atölyesi bulunuyor. Bunların en büyük ve özeli şüphesiz ki Güray Seramik ancak bunun yanı sıra Venessa Seramik, Chez Galip, Ava Seramik ve Seda Seramik Atölyesi gibi farklı atölyeler de bulunuyor. Bu atölyeleri ziyaret ederek çömlekler gibi daha birçok seramik eserleri satın alabiliyorsunuz. Ya da dilerseniz bunların yapımında da yer alabilirsiniz. Birçok çanak çömlek atölyesine ev sahipliği eden bölgede minyatür seramik hediyelik eşyalar bulabileceğiniz gibi dünyaca ünlü zanaatkârların ellerinden çıkan modern çalışmaları da evinizin güzelliğine güzellik katması için satın alabilirsiniz.