Kapadokya’nın sadece bulutlara değen balonları, doğanın sanatı peribacaları değil, toprağın altına işlenmiş yeraltı şehirleri de meşhur. Kim için, neye karşı yapıldığı bilinmese de, hepsi hem koruyucu, hem barındırıcı, hem de şaşırtıcı. Kapadokya yeraltı şehirlerinin sadece bu bölgeye özgü jeolojik oluşumları ise dünyada hiçbir yerde yok. 25.00 km² lik Kapadokya’da 200 den fazla yeraltı şehri olduğu söylense de sadece 36 tanesi biliniyor. Aksaray Gaziemir Yeraltı Şehri ise en yeni yeraltı keşiflerinden. Ama öyle bilinen yeraltı şehirlerinden de değil, hancısı yolcusu olanından, kervansaray dediklerinden…
Gaziemir Yeraltı Şehri (Kervansaray)
Aksaray Gaziemir Yeraltı Şehri 2006 yılı sonlarında tesadüfen bulunup, yaklaşık 6 ay süren bir çalışmayla temizlenerek 23 Haziran 2007’de de ziyarete açılmış. Diğer Kapadokya yeraltı şehirlerinden farklı olarak korunmak amacıyla değil, konaklamak amacıyla yapılmış. Kapadokya, İpek Yolu üzerinde olduğu için yüzlerce kervansaray, yüzlerce yeraltı şehri kurulmuş fakat bir yeraltı şehrinin kervansaray olarak kullanılması Kapadokya’da da, dünyada da bir ilk olmuş.
Tarihi Hititler dönemine kadar inen Gaziemir Yeraltı Şehri’nin en yoğun kullanıldığı zaman Bizans dönemi. Yeraltı şehri temizlenirken bulunan birçok Bizans sikkesi de bu dönem yaşamının bir kanıtı gibi. Selçuklulara gelindiğinde ise deve kervanlarının yol uğraklarından olma işlevini sürdürmüş.
Gaziemir Yeraltı Şehri Gaziemir Köyü’nün hemen meydanında yer alıyor. Yapısı Kapadokya’nın labirent gibi, derin ve dar tünellerinden geçilerek inilen yeraltı şehirlerine hiç benzemiyor. 50 m2’lik büyük bir alana yayılmış. Girişleri oldukça rahat olan ve gözetleme kulesinin de bulunduğu tepesinden su arkları geçen bu yeraltı şehrinin üzeri hiç kapatılmadan açık bırakılmış.
Gaziemir Yeraltı Şehri’nin girişindeki 10 metrelik koridorda kullanılan Hitit sanatını yansıtan taş bindirme tekniği de, diğer kayaya oyularak yapılan Kapadokya yeraltı şehirlerinde görülmeyen türden. Bu sanat türüne sadece Hititlerin başkenti Hattuşaş Boğazkale’de rastlanıyor. Giriş koridorunun sonundan ise yeraltı kompleksinin diğer bölümlerine açılan üstü açık bir alana çıkılıyor. Bu alanın içi uzun bir zaman toprak dolgu olarak kaldığından varlığı da hemen anlaşılamamış.
Gaziemir Yeraltı Şehri’nin içinde iki kilise, üzümlerin ezilerek şaraba dönüştürüldüğü büyük bir şırahane ve yüzlerce litre şarabın saklanabildiği birçok şarap küpü bulunmuş. Erzak depoları, küçüklü büyüklü ocaklar, tandırlar, mutfak, hamam ve oda şeklindeki yatmak için tasarlanmış dinlenme mekanları da buranın barınmak için yapılmış olduğunu gösteriyor. Fakat savunma gerektirecek durumlarda tünellerle birbirine bağlanan gizli saklanma mekanları da unutulmamış. Gaziemir Yeraltı Şehri’nde gezerken göreceğiniz aydınlatma, havalandırma, ulaşım ve savunmanın kusursuzca planlandığını gösteren detaylar da, Kapadokya’nın eski zamanlarını ve böyle mekanlarda kimlerin yaşadığını, nasıl yapıldığını deli gibi merak ettiriyor.
Kiliselerin girişleri yeraltı şehrinin girişindeki ferahlığın aksine eğilerek geçilebilen dar tünellerle yapılmış. Sanki bir düşmandan gizlenircesine ve herkesin girmesini engellercesine korunmuş kiliseler, sütunlu ve geniş mekanlar olarak inşa edilmiş, girişleri büyük sürgü taşlarıyla kapatılmış.
Kervansaray
Keşfi 2006’lı yıllarda olsa da aslında 1974 yılında İbrahim Hakkı Konyalı’nın Aksaray Tarihi kitabına konu olmuş Gaziemir Yeraltı Şehri. Konyalı o zamanlar girişi samanlık olan ve sel sularının getirdiği çamurlarla tıkandığından ötesi görünmeyen bu yeraltı şehrinden ‘Gaziemir Hanı’ olarak bahsetmiş. Gaziemir köy halkının evvelden beri bildiği fakat arkeolojik çalışmalar yapılmadığı için han olup olmadığının bilinmediği bu enteresan şehrin keşfi de geciktikçe gecikmiş.
Gaziemir Yeraltı Şehri temizlenirken bulunan deve kemikleri buranın aslında bir kervansaray olarak yapıldığını pekiştirir nitelikte. Mekanlar arasındaki bağlantılar develerin geçebileceği yükseklikte büyük oyuklar açılarak yapılmış. En az yolcular kadar hayvanların da dinlenmesine önem verilmiş ki hayvanlar için yapılan ahır bölümleri geniş ve ferah tutulmuş. Ahırların duvarlarına hayvanları bağlamak için kanca delikleri açılmış ve yemlerini koymak için duvarlar oyulmuş. Susuzluk için de tedbir alınmış ve büyük su depoları oluşturulmuş. Gaziemir Yeraltı Kervansarayı’ndaki ahırların sütunlu yapısı öylesine görkemli ki, gezerken İstanbul’daki Yerebatan Sarnıcı’nın havasını buluyorsunuz.
Gaziemir Yeraltı Kervansarayı her ne kadar Kapadokya’nın sunduğu son sürprizlerden olsa da, emsalsiz yapısıyla dünyadaki yeraltı şehirlerini araştıran ve belgesel yapan History Channel’a da konu olmuş.
Gaziemir Yeraltı Şehri Nerede, Nasıl Gidilir?
Gaziemir Yeraltı Şehri ve Kervansarayı’na Nevşehir’den gelecekseniz 55 km, Aksaray’dan gelecekseniz 40 km’de ulaşıyorsunuz. Aksaray’ın Güzelyurt ilçesinde bulunan Gaziemir Köyü’nün merkezinden girişi var.
Gaziemir Yeraltı Şehri’ne kendi aracınızla gidecekseniz Aksaray’ın merkezinden Sevinçli yoluna çıkıp, bu yoldan Aksaray – Güzelyurt istikametinde ilerlemeniz gerekiyor. Güzelyurt’ta yeraltı şehrinin tabelalarını göreceksiniz. Toplu taşıma kullanacaksanız, Aksaray terminalinden kalkan Güzelyurt dolmuşuna binip Manastır Vadisi girişine gideceğinizi söylemeniz yeterli. Gaziemir Yeraltı Şehri ile Güzelyurt arasındaki mesafe ise 14. km.
Niğde üzerinden Kapadokya’nın şaheseri Ihlara Vadisi’ne geldiğinizde ise vadiye yaklaşık 35 km kala yolda tabelasını göreceksiniz. Görmeden geçmeyin.
Gaziemir Yeraltı Şehri Giriş Ücreti 2017 5 tl ve özel bir firma işlettiği için maalesef Müzekart geçmiyor. Yeraltı şehrini her gün gezebiliyorsunuz.
Kapadokya’daki Önemli Yeraltı Şehirleri
Tarihini, doğasını sanata dönüştürmüş Kapadokya’nın yeraltı şehirlerini gezmek tüm Kapadokya’yı yerin altından arşınlamak gibi sanki. Yumuşak tüf kayalara oyulmuş derinler, derinleri yere yakın kılan havalandırmalar, koruyan duvarlar, barındıran alanlar ve binlerce efsane…
Tıpkı Gaziemir Yeraltı Şehri’nde olduğu gibi neredeyse tüm yeraltı şehirlerinin Hititler döneminde var olduğu düşünülüyor. İlk Hristiyanları, başta Arap akınları olmak üzere düşmana karşı koruduğu da bilenenler arasında…
Nevşehir’in 21 km. batısında yer alan Kaymaklı Yeraltı Şehri ve 9 km. sonrasındaki Derinkuyu Yeraltı Şehri Kapadokya’nın en büyük diğer yeraltı şehirleri. Hem kapladıkları alan ‘hem de nasıl nefes alıyorlardı acaba’ diye hayrete düşeceğiniz derinlikleri açısından görülmeye değer. Her ikisinin de henüz tüm katları temizlenip ziyarete açılmamış, Kaymaklı Yeraltı Şehri’nin 20 metre derinliğindeki 4. Katına, Derinkuyu Yeraltı Şehri’nin ise 55 metre derinliğindeki 8. Katına kadar inilebiliyor ama gördüklerinizde emin olun ki büyülenmenize yetecek.
Avanos’a 14 km mesafedeki Özkonak Yeraltı Şehri, Ürgüp’ün 10 km. güneyinde kalan Mazı Yeraltı Şehri, Kaymaklı Kasabası’nın 6. Km batısındaki Özlüce Yeraltı Şehri, Nevşehir Acıgöl’de yer alan Tatlarin Yeraltı Şehri diğer önemli uğrak noktalarından. Bölgenin illerine dağılmış ‘mutlaka görün’ diye önereceğimiz Kapadokya yeraltı şehirlerinin içinde bir yolculuğu esirgemeyin kendinizden…
Yakın Bölgede Gezilecek Yerler
Gaziemir Yeraltı Şehri’ni gezdiyseniz, köyde bulunan Emirgazi Türbesi’ni de ziyaret edin deriz. Mezar taşı ve sandukası olmayan türbenin Danişmenoğulları’ndan Emir Gazi adına yapıldığı düşünülse de, kitabesi olmadığı için kesinlik kazanmış değil.
Türbe yer yer meyilli bir alana kesme taş işçiliğiyle dikdörtgen planlı yapılmış. Kemerleri ve tavanı yıkılmış ve günümüze sadece dört duvarı ayakta kalmış. Türbenin mihrabında ise güneş sembolü kazınmış bir taş bulunuyor.
Gaziemir Köyü’ne 14 km uzaklıktaki Güzelyurt ilçesi civarında ise Ihlara Vadisi duraklarından Belisırma köyünün kiliselerini gezebilir, Selime Katedrali’ne uğrayabilir, Küçük Ihlara’da denilen Manastır Vadisi’nde yürüyebilirsiniz. Ortalama 5 km. uzunluğundaki bu vadide, 28 tane kayadan oyma kilise ve irili ufaklı yeraltı şehirleri sizi bekliyor.